Yeni Üye
Üye girişi
Yeni Üye
Üye girişi
İhracat bedellerinin bağlanma oranı hakkında düşüncelerimi paylaşıyorum.
Bu yazımda, iştirakçi (grup/holding) şirketlerin başka şirketlere yatırım yapma, bu yatırımlardan gelir elde etme ve tasfiye (kapanış) durumlarında oluşan kazanç veya zararların vergisel açıdan nasıl değerlendirileceğini anlatıyorum.
Bu çalışmamda, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen yedek akçe kurumunu ele aldım. Yedek akçenin tanımı, işlevi ve türleri üzerinde durarak özellikle I. ve II. tertip yedek akçelerin ayrılma usulleri ve uygulamadaki sorunlarını değerlendirdim. Ayrıca II. tertip yedek akçelerin sınırlandırılmaması nedeniyle ortaya çıkan belirsizliklere dikkat çekerek, bu konuda genel kurul kararlarıyla yapılabilecek sınırlamalara ilişkin kendi görüşlerimi ortaya koydum.
Bu yazımda, yurt dışı inşaat gelirleri ve bunlara merkez genel giderlerinden pay aktarımı meselesi ele aldım. GVK’nin 42. ve 43. maddelerinin yurt dışı şantiyelere uygulanıp uygulanamayacağı konusunda farklı uzman görüşleri, yaşanmış örnekler ve kendi değerlendirmelerimi soru-cevap şeklinde paylaşıyorum.
Bu makalemde hizmet ihracatı yapan şirketlere ve bu şirketlerde çalışan personele sağlanan vergi avantajlarını, KDV istisnasından gelir ve kurumlar vergisi indirimlerine kadar tüm yönleriyle ele aldım. özellikle yakın zamanda yürürlüğe giren yeni düzenlemelerle birlikte bu avantajların nasıl şekillendiğini detaylıca açıkladım.
Yeni gelişmeleri yorumlayıp sizlerle paylaşıyorum.
Yaşanan ekonomik krizin muhasebeye nasıl yansıdığını yorumluyorum.
Muhasebe mesleğinin kapitalizme katkılarını yorumluyorum
Asgari Kurumlar Vergisi hakkında düşüncelerimi dile getiriyorum.
Transit ticaret kazançlarında 5 puanlık vergi indirimini değerlendiriyorum.
İrtibat büroları hakkında bilgilerimi paylaşıyorum
Yaşanan son siyasi olayları değerlendiriyorum
Yurt dışına çıkışlarda elden para götürülmesinde yapılan değişikliği açıklıyorum.
İhracat bedellerinin Döviz Alım Belgesine bağlama oranının indirilmesini yorumluyorum
Yurtdışına gönderdiğimiz işçilerinin ücretlerin vergilendirilmesini yorumluyorum.
İhracat yapmak mı? Yurt dışından şirket kurmak mı? Avantajları ve dezavantajları ile birlikte düşüncülerimi dile getiriyorum.
Emisyon primleri hakkında düşüncelerime devam ediyorum
Yurtdışı şantiyelerine para gönderme yöntemlerini soru ve yanıtlarla açıklamaya çalışıyorum.
Holding yapılanması ve avantajları hakkında görüşlerimi paylaşıyorum.
Yurtdışı müteahhitlik gelirlerini yorumluyorum
Özelge yerine geçecek görüşlerimi dile getiriyorum.
Zombi şirketleri değerlendiriyorum
Soru ve yanıtlarla geçici ihracat ve muhasebe işlemlerinde 3. bölümde sizlerleyim.
EMİSYON PRİMİNİN SERMAYE İLAVESİNİ YORULMLUYORUM
HİZMET İHRACATI HÜKMÜNDEN YARARLANAMAYAN AVUKATLARIN HİZMET İHRACATINI İNCELİYORUM.
HİZMET İTHALATINDA KNOW-HOW ÖDEMELERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ HAKKINDA DÜŞÜNCELERİMİ PAYLAŞIYORUM.
Soru ve yanıtlarla geçici ihracat ve muhasebe işlemlerinde merak edilenleri yanıtlamaya devam ediyorum.
Soru ve yanıtlarla geçici ihracat ve muhasebe işlemlerinde merak edilenleri yanıtlıyorum.
296 No'lu hesabın tarihsel süreçini, konusunu ve uzman görüşlerini inceleyeceğim
Globalleşen iş yaşamının etkisiyle Türkiye Cumhuriyeti’nde faaliyet
gösteren, Türkiye Cumhuriyeti Hukukuna göre kurulmuş ve yine bu
hukuka uygun bir organizasyon yapısı bulunan tüzel kişiler uluslararası
alanda da taahhütler üstlenmekte, yurt dışında kurulu şirketlerle iş birliği
yapmakta, ortaklıklar kurmakta, alım-satım ilişkisi içerisine girmekte,
yurt dışında sürekli ya da süreli faaliyetler yürütmektedirler.
Yurtdışında çalıştırılan işçilerin yurtdışına gönderilme yöntemlerini, yurtdışında çalıştırılan sigortalıların sigorta primine esas kazanç tutarı ve bu işçilerimizin ücretlerinin vergilendirilme konusunu inceleyeceğim.
T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığının 7 Haziran 2024 tarih ve 3187388 sayılı yazısı
ile 10 Haziran 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ihracat bedellerinin
bankaya satış zorunluluğu oranı %40'tan %30'a düşürülmüştür.
Aşağıdaki bölümlerde özellikle Emisyon primi uygulaması ele alınmıştır. Özetlemek
gerekirse, A.Ş., kuruluşunda veya sermaye artırımlarında hisselerini, ana sözleşmelerinde
belirtilen itibari değerle (nominal bedelle) ihraç edebileceği gibi, itibari değerinin üzerinde bir
bedelle de ihraç edebilirler.
İştirak edilen şirketin tasfiyesi sonucunda ortaya çıkan zararın değerlendirilmesini yorumluyorum
?hracat bedellerinin 180 gün içerisinde getirilme zorunlulu?u, bu zorunlulu?a
uymayanlara Vergi Usul Kanunu gere?i vergi cezas? de?il de kambiyo mevzuat?na
uymamaktan dolay? ?Cumhuriyet Savc?l??? ? taraf?ndan cezalar uygulanmas? ihracatç?
firmalar? zor duruma sokmu?tur. Belirtilen ceza miktar? ise 2024 y?l?nda, Türk Paras?n?n
K?ymetini Koruma Hakk?nda 1567 say?l? Kanunun 3. maddesi ve Kabahatler Kanunu
uyar?nca dövizle i?lem yasaklar?na ayk?r? i?lere, Cumhuriyet Savc?l?klar?nca her bir ayk?
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) yer alan hükümler, nominal sermayenin
onda biri tutarındaki payların anonim şirketler tarafından herhangi bir gerekçe veya istisnai
durum olmaksızın iktisap edilmesini düzenlemektedir. Bu düzenlemeler, TTK Kanununun
379 ila 389. maddelerinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Günümüzde özellikle grup şirketleri
ile büyük şirketlerde, kendi hisselerini alma konusu hayli yaygınlaşmış durumdadır.
Son yıllarda vergi cenneti (vergi limanı) ülkeleri tanımlanması günlük yaşamımızda
sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle muhalefet yetkililerinin basın açıklaması ile
duyurdukları “İktidara yakın isimler vergi cenneti ülkelerden para getiriyorlar” açıklaması
günlerce gündemimizi meşgul etmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunundan önce yürürlükte bulunan Mülga 6762 sayılı TTK
göre, anonim şirketlerin en az beş ortak ile kurulmak zorunluluğu vardı. Bu yasaya göre
kurulan AŞ’lerde genellikle büyük bir hissedar olur, diğer dört ortakta tamamlayıcı tabir
edilen ortaklardan oluşmaktaydı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın “02.02.2024 tarih 2845126 Sayılı Yazısı” ile;
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından ihracat bedellerinin yurda
getirilmesi uygulamasının usul ve esaslarının belirlendiği, 16.01.2020 tarihli “İhracat
Genelgesi’nin; İhracat Bedellerinin Yurda Getirilmesinde İstisna Tanınan Ülkeler (Ek-2) ve
İhracat Bedellerinin Yurda Getirilmesinde Gümrük Beyannamesinde Yer Alan Tutarın
%50’sinin Tasarrufunun Serbest Bırakıldığı Ülkeler (Ek-3) bölümlerinde değişikl
Gecen yıl Vergi/Algı sitesinde yayınladığım Holding‟ ler hakkındahi 7 başlıklı yazım
meslektaşlar arasında çok ilgi gördü.
Odamızıın bülteni yıllar sonra yeniden yayınlanmaya başlaması nedeniyle Oda
Yönetiçisi arkadaşlarım benden yazı istedi. Holding hakkkında yayınlamış olduğum
yazılarımı yeniden gözden geçirerek ve bazı güncel gelişmeleri ilave ederek yazımı
yayınlamaya karar verdim.
Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan
veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır
Şirketlerin ticari faaliyetlerine devam edebilmeleri için, gerek yurtiçi ve yurtdışı
ortaklardan gerekse yurt içi veya yurtdışı kurumlardan kredi kullanılması adeta bir
zorunluluktur. Özellikle yatırım yapan büyük şirketlerin bu günlerdeki en büyük sorunları
“Kredilere ulaşamamaktır’’.
Şirketlerin ticari faaliyetlerine devam edebilmeleri için, gerek yurt içi ve yurtdışı
ortaklardan gerekse yurt içi veya yurtdışı bankalardan kredi kullanılması yaygın bir
uygulamadır. Özellikle yatırım yapan büyük şirket kuruluşlarının bu günlerdeki en büyük
sorunları Kredilere ulaşamamaktır.
Holding yapılanması hakkındaki bu son yazımda, holdinglerin iştirak hisselerini
sattıklarında KV istisnası konusu ile holding örgütlenmesinin olumsuz yönlerini
inceleyeceğim. Son olarak da holding yapılandırılması hakkında genel bir değerlendirmede
bulunacağım.
Holding yapılandırılması hakkındaki yazılarıma bu hafta da, holdingin iştirak ettiği
şirketlerin, holdinge ortak olma koşullarını, holdinglerin kâr dağıtım avantajlarını,
holdinglerin bağımsız denetim ve yıllık faaliyet raporlarının hazırlanmasını ve kayıtlarında
bulunan gayrimenkullerin satışında KV ve KDV istisnaları hakkında gerekli açıklamalar
yapacağım
Holding yapılanması hakkındaki yazılarıma bu hafta da devam ediyorum. Bu haftaki
yazımda, holdinglerin kendisine bağlı şirketlere yapacakları gider yansıtmalarının vergisel
konularını Gelir İdaresinin vermiş olduğu özelgeler ışığında örneklerle açıklamaya devam
edeceğim.
Yakın zamana kadar transit ticaret tanımı ve işleyişi yurtdışı ile malzeme, ürün,
ekipman, makine, emtia ve eşya ticareti yapan işletmeler için geçerliydi. Özellikle de
yurtdışında inşaat yapan şirketler inşaatlarında kullanacakları bir kısım malzeme, takım ve
makineleri yurt dışından alır ve transit ticaret kapsamında ilgili ülkeye gönderirlerdi.
İhracat Genelgesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın; 3.8.2023 tarih ve 2358545 sayılı yazısı
ile “Peşin döviz” başlıklı 6’ncı maddesinde ve 14.8.2023 tarih ve 2377906 sayılı yazısı ile
“İndirim ve mahsup işlemleri” başlıklı 21’inci maddesinde değişiklik yapılmıştır.
Geçmiş haftalarda yazmış olduğum holding hakkındaki yazılarıma bu hafta da
holdinglerin yaptıkları giderlerin iştiraklerine aktarılmasının koşullarını ve gider
yansıtmalarının kâr içermesi durumunda vergisel konuları açıklamaya devam edeceğim.
4857 sayılı İş Kanunu’nun Türk firmalarının yurtdışı işyerlerinde uygulanması konusu
uzun süredir, yurtdışında çalışan işçiler ile Türkiye’ deki işverenler arasında hukuksal
sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun Türk firmalarının yurtdışı işyerlerinde uygulanması
konusunda iki farklı görüş bulunmaktadır.
Özellikle holdinglerin “Bağımsız Denetim” zorunluluğu ve holdinglerin bankalardan
aldıkları kredileri, iştirak ettikleri şirketlere aktarımlarında KV ve KDV yasaları karşılarındaki
yasal durumları inceleyeceğim.
Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) yedek akçenin açık bir tanımı yapılmamış sadece yedek akçe
ayrılma oranları ve hangi amaçlarla yedek akçe ayrılabileceği düzenlenmiştir.
En temel tanımla, ileride meydana gelebilecek ziyanları kapatmak, beklenmeyen masraf,
kayıp ve zararları karşılamak suretiyle işletmenin devamını sağlamak ve pay sahiplerine
istikrarlı kâr dağıtımına imkân vermek amacıyla, ihtiyaten kazançlardan ayrılan kıymetlere
yedek akçe denir.
Hizmet İhracatı tanımı Gelir Vergisi Yasasına 31.05.2012 tarihli ve 6322 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun ile girmiştir
Bu yazımda holdinglerin bankalardan alacakları kredileri, bankalardan döviz kredi
kullanma avantajlarını ve yurtdışı ortaklarından alacakları krediler konusunu işleyeceğim.
Bu yazımda holding tanımını, holdinglerin amacını, holdinglerin kuruluş aşamalarını
ve holdinglerin başlıca yararlarını açıklayacağım.
Holding hakkındaki daha geniş bilgilendirmelerime gelecek yazılarımda devam
edeceğim
Bu yazımda emisyon primli hisse senedi ihracatının muhasebeleştirilmesi, ihraç edilen
emisyon primli hisseler için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması, emisyon primlerinin
ortaklara dağıtılması, emisyon primli sermaye artırımının, şirketlerin borca batıklığı
hesaplamasına etkileri konularını işleyeceğim.
Geçen hafta yayınlanan yazımda son dönemlerde, özellikle ek vergiye tabii olmasından
dolayı hayli tartışılan “emisyon primi” konusunu üç ayrı yazımda açıklayacağımı
belirtmiştim.
Bu yazımda emisyon priminin sermayeye ilavesinde izlenecek yöntemler, melek yatırımcı
ve emisyon primi, şirketlerin kendi iştiraklerinden emisyon primli hisse alıp alamayacağı,
emisyon primi gelirlerinin Kurumlar Vergisi Beyannamesinde gösterilmesi konularını
inceleyeceğim.
Aşağıdaki bölümlerde özellikle emisyon primi uygulaması ele alınmıştır. Özetlemek
gerekirse, A.Ş., kuruluşunda veya sermaye artırımlarında hisselerini, ana sözleşmelerinde
belirtilen itibari değerle (nominal bedelle) ihraç edebileceği gibi, itibari değerinin üzerinde bir
bedelle de ihraç edebilirler.
ÇVÖA’ların Bağımlı Faaliyetleri düzenleyen 15’inci Maddesi “Gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili takvim yılı içinde başlayan veya sona eren herhangi 12 aylık dönemde bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir” şeklindedir. Burada bahsedilen bağımlı çalışanlardan kasıt Yurtdışı İnşaat işlerinde çalışan şantiye çalışanların işçi ücretleri de bağımlı çalışanlar kapsamındadır.
Bu yazımda da ÇVÖA’ ların maddelerinin incelemelerine Gayrimaddi Hak Bedelleri, Genel
Merkez Masraf Dağıtımı ve Serbest Meslek Faaliyetleri maddelerini inceleyemeye devam
edeceğim.
Son yıllardaki kur artışları, döviz borcu bulunan şirketlerin, borçlarına işlenen kur
farkı nedeniyle bilançoları bozulmaktadır. Son günlerdeki bir habere göre özel sektörün yurt
dışından kullandığı kredi borcunun 169 milyar dolar olduğu yazılmaktadır. Özellikle ihracat
yapan şirketlerin yurtiçinden aldıkları döviz borçlarına bu rakama ilave edersek döviz
borçların tutarını ve bu nedenle oluşan olumsuz kur farkları tutarların olduğunu tahmin
edebiliriz
ÇVÖA’larının maddelerini incelemeye, bu anlaşmaların tartışmalı olan temettüler ve
özellikle de “Gerçek Lehtar” tanımı ile devam edeceğiz. Bu tanımlamalara açıklık
getireceğim.
ÇVÖA’ların en önemli maddelerinden biri olan 7’nci madde, ticari işlemleri
kapsamaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, bu madde, anlaşma kapsamında başka
kurallara tabi olmayan ticari kazançlara uygulanır.
Küreselleşmenin etkisiyle özellikle ticaret alanında iç hukuk düzenlemelerinin
ötesinde uluslararası hukuki mekanizmalara ihtiyaç duyulmuş, bu ihtiyacı karşılamak üzere de
uluslararası ticareti ilgilendiren anlaşmalar akdedilmeye başlanmıştır. Bu uluslararası
anlaşmalar, doğal olarak vergi hukuku alanında da önem kazanmış ve egemenlik yetkisiyle
doğrudan ilgili olduğu halde devletlerin vergi politikalarını bağımsız şekilde seçme yeteneği
uluslararası anlaşmalarla sınırlandırılmıştır.
Yurtdışı Müteahhitlik sektörü, yurdumuza döviz kazandıran önemli bir sektördür. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türk müteahhitleri, 2022 yılının ilk 9 ayında 215 projeyle 8,7 milyar ABD dolarlık yeni iş hacmine ulaşmıştır. İnşaat sektörünün ilk kez 1972 yılında Libya ile yurtdışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyü büyüklüğü, 131 ülkede üstlenilen 11.365 projeyle toplam 462,2 milyar ABD doları olmuştur.
Söz konusu Kanun teklifinin 2. maddesinde yer alan düzenleme ile; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun gelir vergisinden istisna edilen ücretlere ilişkin 23. maddesine “Yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurtdışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurtdışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemeleri” bendinin eklenmesi öngörülmektedir.
Sigortanın kelime anlamı; önceden ödenen prim karşılığında, bir kimsenin ya da bir şeyin herhangi bir yönden ilerde karşılaşabileceği zararı gidermek için, bu işle uğraşan bir kuruluşla yapılan bağlantı sözleşmesi. Kelime anlamında belirtildiği gibi öncelikle, sigorta yapılacak varlıkları, sigorta yapacak şirketleri bulmak gerekiyor.
Bu analiz, Türkiye ile "İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmesi" imzalamış ülkelere, yurtdışı
müteahhitlik hizmetleri kapsamında gönderilen işçilerle ilgili işleyiş ve uygulamaları
kapsamaktadır. Yurtdışına çalıştırılmak üzere gönderilen işçilerimizin Sosyal Güvenlik işlemleri,
gönderildikleri ülkelerle, ülkemiz arasında "İkili Sosyal Güvenlik" anlaşmalarının imzalanmış olup
olmamasına göre farklılıklar göstermektedir.
Geçici ihracatları, genellikle, Yurtdışında iş yapan, yurtdışı müteahhitlik firmaları yapmaktadır. Bu firmalar, yurtdışında üstlendikleri işlerde kullanmak üzere Türkiye‘ de sahibi bulundukları veya kiraladıkları makine, teçhizat ve malzemeyi (ekipmanları) T.C Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler, Yurt Dışı Yatırım ve Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden (ilgili genel müdürlük) izin almak koşuluyla geçici olarak ihraç etmektedirler.
Türkiye ile "İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmesi" imzalamış ülkelere, yurtdışı
müteahhitlik hizmetleri kapsamında gönderilen işçilerle ilgili işleyiş ve uygulamaları
kapsamaktadır. Yurtdışına çalıştırılmak üzere gönderilen işçilerimizin Sosyal Güvenlik işlemleri,
gönderildikleri ülkelerle, ülkemiz arasında "İkili Sosyal Güvenlik" anlaşmalarının imzalanmış olup
olmamasına göre farklılıklar göstermektedir
Yurtdışı müteahhitlik sektörü yurdumuzuz gelişmiş hizmet sektörlerindendir. Özellikle yurda getirdiği döviz tutarı ve ülkemizin en önemli sorunu olan istihdam sorununa, işçilerimize yurtdışında iş bulması, istihdam sağlaması kurumun önemini arttırmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-h maddesi ile yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden is
Son yıllardaki kur artışları, döviz borcu bulunan şirketlerin, borçlarına işlenen kur
farkı nedeniyle bilançoları bozulmaktadır. Son günlerdeki bir habere göre özel sektörün yurt
dışından kullandığı kredi borcunun 169 milyar dolar olduğu yazılmaktadır. Şirketlerin
yurtiçinden aldıkları döviz borçlarına bu rakama ilave edersek döviz borçların tutarını ve bu
nedenle oluşan olumsuz kur faklarını tahmin edebiliriz.
İhracat bedellerinin yurda getirilmesi konusu, 2018-32/48 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) ile 4 Eylül 2018 tarihinden itibaren altı ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün içerisinde Türkiye’ye getirilme ve %80’ini bir bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmişti.
Ticari faaliyet dışında iletişim, karşılama, ağırlama, bağlantı kurma, yatırım yapılacak
ülkede Pazar araştırması yapma, iş olanaklarını araştırma, yatırım yapılacak ülkenin
toplumsal, ekonomik ve kültürel yapısını öğrenme ve araştırma gibi amaçlarla yurtdışında
yerleşik kişi ve kuruluşlar tarafından açılan bürolara irtibat bürosu denir.
İhracat bedellerinin yurda getirilmesi konusu, 2018-32/48 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) ile 4 Eylül 2018 tarihinden itibaren altı ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün içerisinde Türkiye’ye getirilme ve %80’ini bir bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmişti.
İhracat bedellerinin yurda getirilmesi konusu, 2018-32/48 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) ile 4 Eylül 2018 tarihinden itibaren altı ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün içerisinde Türkiye’ye getirilme ve %80’ini bir bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmişti.
Yurtdışı müteahhitlik sektörü yurdumuzda son derece gelişmiş bir sektördür. Özellikle yurda getirdiği döviz tutarı ve ülkemizin en önemli sorunu olan istihdam sorununa, işçilerimize yurtdışında iş bulması, istihdam sağlaması onun önemini arttırmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-h maddesi ile yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istis
Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörü, ülkemizin kalkınmasında önem arz eden
bir sektördür. İnşaat sektörü en az yirmi yan sektörü de etkilemektedir. Ayrıca ülkemizin en
önemli sorunu olan “istihdam” sorununun çözümüne de önemli bir katkısı bulunmaktadır.
Globalleşen iş yaşamının etkisiyle Türkiye Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren, Türkiye Cumhuriyeti Hukukuna göre kurulmuş ve yine bu hukuka uygun bir organizasyon yapısı bulunan tüzel kişiler, yurtdışında kurulu şirketlerle işbirliği yapmakta, ortaklıklar kurmakta, alım-satım ilişkisi içerisine girmekte, yurtdışında sürekli ya da süreli faaliyetler yürütmekte ve uluslararası alanda da taahhütler üstlenmektedirler.
Bu analiz, Türkiye ile ‘İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’ imzalanmamış ülkelere yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında gönderilen işçilerle ilgili işleyiş ve uygulamaları kapsamaktadır.
Bu analiz, Türkiye ile ‘İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’ imzalamış ülkelere, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında gönderilen işçilerle ilgili işleyiş ve uygulamaları kapsamaktadır.
Ülke ekonomisinin gelişmesinin ve globalleşmesinin en önemli göstergesi ‘İhracatın’ gelişmesidir. Her geçen yıl artan ihracat gelirlerimizin içerisinde, belli ölçüde ‘Geçici ihracat’ gelirleri de bulunmaktadır.
Geçici ihracatları genellikle, Türkiye’de yerleşik kurumlardan yurtdışında iş yapan, yurtdışı müteahhitlik firmaları yapmaktadır.
Globalleşen iş yaşamının etkisiyle Türkiye Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren, Türkiye Cumhuriyeti Hukukuna göre kurulmuş ve yine bu hukuka uygun bir organizasyon yapısı bulunan tüzel kişiler uluslararası alanda da taahhütler üstlenmekte, yurt dışında kurulu şirketlerle işbirliği yapmakta, ortaklıklar kurmakta, alım-satım ilişkisi içerisine girmekte, yurt dışında sürekli ya da süreli faaliyetler yürütmektedirler.
Yakın zamanda kutlayacağımız mesleğimizin 30 yılına gelmeden önce mesleğimizin geleceği tartışılmaya başlanılmıştır. 5-6 Ekim 2018 tarihleri arasında İstanbul’ da yapılan [XX Türkiye Muhasebesi Dijitalleşme Sürecinde Değişen İş Hayatı Ve Muhasebe Mesleğinin Yeniden Yapılanması“ Yerel/ Küresel Meseleler, Küresel/Yerel Çözümler”] kongresinden sonra “mesleğin geleceği” konusu meslektaşlar tarafından daha da yoğun bir şekilde tartışılmaya başlanılmıştır.
Globalleşen iş yaşamının etkisiyle Türkiye Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren, Türkiye Cumhuriyeti Hukukuna göre kurulmuş ve yine bu hukuka uygun bir organizasyon yapısı bulunan tüzel kişiler uluslararası alanda da taahhütler üstlenmekte, yurt dışında kurulu şirketlerle işbirliği yapmakta, ortaklıklar kurmakta, alım-satım ilişkisi içerisine girmekte, yurt dışında sürekli ya da süreli faaliyetler yürütmektedirler.
Küreselleşmenin etkisiyle özellikle ticaret alanında iç hukuk düzenlemelerinin ötesinde uluslararası hukuki mekanizmalara ihtiyaç duyulmuş, bu ihtiyacı karşılamak üzere de uluslararası ticareti ilgilendiren anlaşmalar akdedilmeye başlanmıştır. Bu uluslararası anlaşmalar, doğal olarak vergi hukuku alanında da önem kazanmış ve egemenlik yetkisiyle doğrudan ilgili olduğu halde devletlerin vergi politikalarını bağımsız şekilde seçme yeteneği uluslararası anlaşmalarla sınırlandırılmıştır.
Türkiye ile “İkili Sosyal Güvenlik Sözleşmesi” imzalamamış olan ülkelere, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında gönderilen işçilerle ilgili işleyiş ve uygulamalarda yaşanan sorunlardan bahsedeceğim.
Küreselleşmenin etkisiyle özellikle ticaret alanında iç hukuk düzenlemelerinin ötesinde uluslararası hukuki mekanizmalara ihtiyaç duyulmuş, bu ihtiyacı karşılamak üzere de uluslararası ticareti ilgilendiren anlaşmalar akdedilmeye başlanmıştır. Bu uluslararası anlaşmalar, doğal olarak vergi hukuku alanında da önem kazanmış ve egemenlik yetkisiyle doğrudan ilgili olduğu halde devletlerin vergi politikalarını bağımsız şekilde seçme yeteneği uluslararası anlaşmalarla sınırlandırılmıştır.
Hizmet İhracatı işlemlerini vergi yasalarımızdaki açıklamalarına göre yine soru ve yanıt şeklinde açıklayacağım.Yazımın birinci bölümün de Hizmet İhracatını yasalarda belirtilen hükümleri ve kısa yorumlarımı yazacağım.
Ülke ekonomisinin gelişmesinin ve globalleşmesinin en önemli göstergesi “İhracatın” gelişmesidir. Her geçen yıl artan ihracat gelirlerimizin içerisinde, belli ölçüde “Geçici İhracat” gelirleri de bulunmaktadır.
Holding Yapılanması ve Holding Oluşumunun Vergisel Avantajları Nelerdir?
Türk Ticaret Kanunu'nda, 519 (Genel Kanuni Yedek Akçe) Maddesinin 4 fıkrası 2. bendi dışında adı hiç geçmeyen, fakat günlük ticari yaşamımızda kendisinden sıkça bahsedilen bu tanımı açıklamaya gayret edeceğim.
Yeni Türk Ticaret Kanunun da adı hiç geçmeyen,fakat günlük yaşamımızda adı sıkça geçen bu tanımı açıklamaya gayret edeceğim.
Bilindiği üzere yurtdışında yapılan inşaat, onarım ve montaj işleri ile ilgili bilgi ve doküman fazlaca yok. Yazılan yazıların pek çoğu da Kurumlar Vergisi 1 No’lu tebliğin 5.9 maddesinde yazılanlardan ibaret. Bu yazımda konuyu, uygulamada karşımıza çıkan sorunları olabildiğince açıklamaya gayret edeceğim.
Bilindiği üzere 6762 sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunumuzun yerine 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu kabul edilmiştir.Söz konusu Kanun,14 Şubat 2011 Tarihli 27846 sayılı Resmi gazete de yayınlanmıştır. Mevcut Ticaret Kanunu,elli yılı aşkın süredir uygulanmaktaydı.Yeni Kanun,yepyeni müesseseler öngören ve uygulanan mevzuatımızda bulunan pek çok tartışmayı da sona erdiren bir yapıya kavuşmuştur.
Sayın Genel Başkanım, Sayın Hocalarım, Sayın Meslektaşlarım, Sevgili Konuklar. Hepinizi Saygıyla Selamlarım. Gündem konumuz hakkında, gerek alanında Duayen hocalarımdan, gerekse mesleğin üstadlarından sonra konuşma sıramın gelmesi nedeniyle günün en şanssız konuşmacısıyım. Ayrıca sizlerin de bu güzel ve sıcak havada burada oturmaktan sıkıldığınız saatlerde sizleri daha fazla sıkmadan ben de sunumuma geçmek istiyorum.
Bilindiği üzere 5422 sayılı eski K.V.K'nın 8.maddesinin (7) numaralı bendinde kurumlar vergisi mükelleflerinin yurt dışında yapılan inşaat,onarma,montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançların kurumlar vergisinden istisna olduğu hüküm altına alınmıştı.Aynı şekilde 5520 sayılı yeni K.V.K'nın 5.maddesinin (h) bendi ile de söz konusu kazançlara ilişkin istisna uygulaması varlığını korumuş olup,anılan bent metni şu şekildedir;
Son yıllarda, vergi cenneti ülkeleri tanımlanması günlük yaşamımızda sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle CHP yetkililerinin basın açıklaması ile duyurdukları, “iktidara yakın isimlerin vergi cenneti ülkelerle para gönderiyorlar” açıklaması, günlerce gündemimizde kaldı. Yapılan açıklama ile ilgili olarak kamu oyunda daha büyük bir tepki beklenirken, açıklamalar yeteri kadar tepki çekmemiştir.
Bilindiği üzere sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak,bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları,bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılama yöntemlerini belirlemek;sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek üzere 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Resmi Gazetenin 16.06.2006 tarih 26200 sayısında yayınlanmıştır.
Biz muhasebecilerin günlük iş yaşamımızda sıklıkla kullandığımız bir kısım kavramları gerek vergi yasaları, gerekse TTK yasası hükümlerine ve uygulamada karşımıza çıkan sorunlara göre açıklayacağım.
